İslamʼın üçüncü şartı zekâttır; Zekâtın özelliği, Allah için toplum yararına yapılan bir ibadet olmasıdır. Zenginlerin malının üzerinde yoksulların hakkı vardır. Allah (c.c) bize maddi zenginlikler lütfeder ve aynı zamanda onları başkaları ile paylaşmakla mükellef kılar.
Zekât; sadakadan farklı olarak dinen zenginlik sınırı kabul edilen “Nisab miktarı” mala sahip olan her müslüman için (belirli şartlar çerçevesinde) farz olmasıdır.
Halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası (sadaka-i fıtır); insan olarak yaratılmanın, Ramazan-Şerife ulaşmanın ve üzerimizde bulunan nimetlerin bir şükrü olarak; dinen zengin olan müslümanlarca, Ramazan ayı içersinde verilmesi vacip olan bir sadakadır.
Fidye, bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel demektir. Dinî bir terim olarak ise, belirli ibadetlerin eda edilememesi sebebiyle ödenen maddi bedeli ifade eder.
Bir fidye, bir kişiyi bir gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Bu da “sadaka-i fıtır” ile aynı miktarı ifade eder. Bu, fidyenin asgari ölçüsüdür. İmkânı olanların daha fazla vermesi daha iyidir.